Geçmiş yıllarda, psikolojik ve psikiyatrik sorunların tedavisinde birey tek başına ele alınıp psikoterapide kişinin içsel yaşantısına odaklanılırdı. Günümüzde psikoloji ve psikiyatrideki gelişmeler sonucunda biyolojik ve sosyal modellerin bir araya gelmesi ile daha bütüncül bir yaklaşım uygulanmaktadır. Çünkü insan biyolojik, psikolojik ve sosyal yönü olan karmaşık bir canlıdır ve bireyin iç yaşantısı, psikolojik dünyası biyolojik yapısının yanı sıra çevresinden de büyük ölçüde etkilenmektedir.
İnsanın psikolojik yaşantısı ve kişiliği üzerinde, en yakın sosyal çevresi olan ailenin önemi büyüktür. Aynı şekilde aile de bireyin psikolojik durumundan etkilenmektedir. Bu nedenle günümüzde bireyi tek başına tedavi etmenin neredeyse olanaksız olduğu, sadece bireysel tedavi yaklaşımlarının yetersiz kaldığı araştırmalarla da belirlenmiş bir gerçektir.
Aile terapisinin ilk uygulamaları 1940’larda başlamıştır. 1950’lerde iletişimle ilgili çalışmalar hızlanmış ve 1970’li yıllardan bu yana aile terapileri ağırlıklı olarak uygulanmaktadır. Özelikle çocuk ve gençlerin tedavisinde ailenin terapiye dahil olması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Özem içindeki birimimizde sorunlara bütüncül bir yaklaşım benimsenmekte ve bireysel tedavilerin yanı sıra aile tedavileri de uygulamalarımızda önemli yer tutmaktadır.
Aile terapisi, bireysel ve grup terapilerinin birlikte kullanıldığı çeşitli tekniklerle sürdürülür. Aile bir bütün olarak ele alınır ancak uygulamada aile üyelerinin hepsini bir arada seansa almak yaşanan problemlerden ötürü veya başka nedenlerle her zaman mümkün olamayabilir. Böyle bir durumda diğer üye veya üyelerle değişimi sağlayacak çalışmalara devam edilir.
Evlilik terapisinde, evli ya da birliktelik yaşayan çift genellikle beraber görüşmelere alınır. Bazı durumlarda evlilik terapisi devam ederken çiftlerden biri veya her ikisinin de bireysel bir probleminin ele alınması da gerekebilmektedir. Örneğin eşlerden birinde depresyon veya duygudurum bozukluğu gibi bir problem olduğunda ve kişinin bireysel problemi evliliği etkiliyorsa o zaman bireye yönelmek öncelik kazanabilir veya bireysel terapi ile paralel olarak evlilik terapisi yürütülür. Eşlerin bireysel terapileri söz konusu olduğunda terapileri ayrı terapistler tarafından yürütülür.
– Aile terapisine başlamadan önce anne-baba-çocuk ayrı ayrı ele alınır. Gerekirse Nöropsikolojik tarama (Beyin check- up ‘ı) yapılır. Aşağıdaki ölçekler rutin olarak uygulanır ve bu ölçeklerle ilişki profili çıkarılır:
Aile terapilerinde görüşmeler düzenli aralıklarla tekrarlanır ve terapi belirli bir süreci kapsar. Sürecin ne kadar zaman içerisinde tamamlanacağını önceden belirlemek mümkün değildir çünkü yaşanan sorunların türüne, şiddetine ve kişilerin değişme hızına göre bu süre değişebilmektedir. Seans aralıkları ihtiyaca göre değişebilmekle birlikte başlangıçta bir hafta on gün gibi aralıklarla görüşmelere başlanır ve giderek seans aralıkları uzatılır. Görüşme aralıkları ayarlanırken; seanslarda ele alan konuların yaşama geçirilmesine fırsat tanıyacak kadar uzun, ama eski alışkanlıkların sürmesini ve tedavinin kesintiye uğramasını önleyecek kadar kısa zaman diliminde olması dikkate alınır. Terapide hedeflenen noktaya gelindiğinde iyilik halinin devamı ve nükslerin önlenmesi için de uzun aralıklarla takip ve kontrol görüşmeleri yapılarak terapi sonuçlandırılır.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Çerez Politikası
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.