fbpx
 

HomeABA Terapi

ABA Terapi (Özem Aba Terapi Merkezi Ankara'da Aba Programı Uygulama Yetkisi Olan ve Aslına Uygun Uygulayabilen Tek Kurumdur.), Aba, UDA temelli olup birey için eğitim, genetik, kültürel ve çevresel dezavantajların etkisini en aza indirmek, ortadan kaldırmak için geliştirilmiştir. ABA programı kanıta dayalı tek otizm eğitim programıdır.

ABA (Applied Behavior Analysis) ülkemizde Uygulamalı Davranış Analizi (UDA) olarak adlandırılmaktadır. ABA terapinin (UDA terapi) hedeflerinden bir diğeri, özel gereksinimli çocuklara normal yaşantılarını yakalayabilecek becerileri kazandırmaktır.

ABA (Applied Behavior Analysis) California Üniversitesinde Psikolog olan Dr. Ivar Lovaas tarafından geliştirilmiş olup, otizmli bireylerin eğitimlerinde bilimselliği kanıtlanmış tek yöntem olarak bilinmektedir. ABA, sadece otizmde değil, davranış problemi yaşayan tüm çocuklarda etkili olan bir öğretim sistemidir. Sadece otizmli bireylere için uygulanabilir gibi düşünülmemesi gerekir.

ABA’da asıl hedef yanlış ya da bozuk olarak görülen davranışların (öfke, zarar verici, tekrarlayıcı davranışlar vb.), toplum kural ve şartlarına entegre edilmesiyle sonuçlandırılır. Hedef, yanlış olan davranışı düzeltmek ve yeni davranışlar kazandırmaktır.

Eğitim, genetik, kültürel ve çevresel dezavantajlarımızın etkisini en aza indirmek, ortadan kaldırmak için vardır.

ABA terapide bütün davranışlar alt basamaklara ayrılarak çocuklara öğretilmektedir. Bu davranışlar öğretilmeye çalışılırken belirli temel ilkeler üzerinden ilerlenir.

Bu ilkeler;

  • Uygulamalı Olmalı
  • Davranışsal Olmalı
  • Analitik Olmalı
  • Etkili Olmalı
  • Genellenebilir Olmalı
  • Teknolojik Olmalı
  • Sonuçlandırılabilir Olmalı

Otizmli çocuğu olan ailelerin en büyük korkusu, kendilerinden sonra çocuklarının hayatlarına nasıl devam edecekleri kaygısıdır. Her anne babanın bu kaygıyı yaşaması olağandır. Ailelerin çok temel ve olağan olan bu kaygıyı daha az yaşaması için ABA terapi en uygun ve kanıta dayalı yöntemdir. Ailelerin çocuklarının eğitiminde ABA uzmanı ile çalışmayı ihmal etmemeleri gerekir.

ABA terapinin hedeflerinden bir diğeri, özel gereksinimli çocuklara normal yaşantılarını yakalayabilecek becerileri kazandırmaktır. Bu nedenle erken yaşta yoğun ABA terapi eğitimi çok önemlidir.

ABA terapiye özellikle 3 yaş ve öncesinde başlanmalıdır. Eğitimlerin en az 1 yıl, haftada 20 saatten daha az olmamak kaydıyla alınması önemlidir. ABA uzmanlarımız süre konusunda çocuğunuzun gelişimiyle beraber size yardımcı olacaktır.

Erken yaşta, yoğun bir şekilde alınacak ABA terapiyle beraber çocuğunuz yaşıtlarını okul dönemine kadar hızla yakalayabilir. Burada aileler için önemli olan şey ise anne ve baba olduklarını unutmamalarıdır.

Eğitmenlerin size önerdikleri tekrarları evde yaptırmanız önemlidir. Lakin çocuğunuzla bu esnada oyun oynamayı, onunla farklı aktiviteler yapmayı unutmamalıdır. Aynı zamanda normal gelişim gösteren çocuğunuza sen her şeyi kendin yapabilirsin modunda yaklaşmamalısınız.

Çocuklar oyun oynayarak büyürler. Eksik olarak adlandırılan kısımları yoğun eğitimle zaten çözülecektir. Siz sadece öğretilen kısımlara destek olmalısınız. Çocuğunuzu oyundan, sosyal çevrenizden ve arkadaşlığınızdan uzak tutmamalısınız.

ABA Terapi

Lovaas
Yöntemi

Los Angeles ’teki Californiya Üniversitesi psikologlarından Dr. Ivar Lovaas’ın çalışmasını temel alan “Lovaas Terapisi”olarak adlandırılan tedavi türü, uygulamalı davranışçı analiz disiplinin bilim adamları tarafından yapılmış 50 yıllık araştırmaları üzerine kurulmuştur.

Lovaas, otizmin bazı çocuklarda üstesinden gelinebilir bir farklılık olduğunu öne süren ilk uzmandır. Yaşamı boyunca tüm gücünü ve enerjisini, otizmde etkili eğitim yöntemlerini keşfetmeye harcamıştır. Lovaas, “Bir çocuk bizim yaptığımız öğretimle öğrenemiyorsa, çocuğun öğrenebildiği şekilde öğretim yapmalıyız.” diyerek, alışılmış öğretim kalıplarının dışına çıkma gereğini dile getirmiştir.

1960’lı Yıllarda, daha sonra “Erken ve Yoğun Davranışsal Eğitim” olarak adlandırılan uygulamalı davranış analizine dayalı modeli geliştirmeye başladı. Lovaas Tekniği, Ayrık Deneme Öğretimi (ADÖ – Discrete Trial Training) olarak da bilinmektedir. Bu yıllarda Lovaas, öğretim uygulamalarının bulunduğu “Ben Kitabı” ‘nda anlatacakları üzerinde çalışmaya başlamıştır. Programların içeriğinin yanı sıra, bu programların öğretim sırasını düzenlemiş ve nasıl öğretileceğini anlatmıştır.

Ayrık Deneme Öğretimleri, ABA ilkelerine dayalı bir tekniktir. Lovaas Programı gelişimsel geriliği olan ve/veya otizmli çocuklar için terapi olarak Ivar Lovaas tarafından California Üniversitesinde geliştirilmiştir. Lovaas, ayrık denemeleri göz kontağı kurmak gibi çok basit becerilerden sosyal beceri, dil becerileri gibi çok karmaşık becerileri kapsayan geniş bir yelpazeyi gelişimsel geriliği olan çocuklara öğretmek için kullanmıştır. Model önceleri ödül ve ceza sistemine dayalıyken, daha sonraları ceza sisteminin kullanımından vazgeçilmiştir.

Lovaas, gözlemlediği otizmli çocukların üzerinde yaptığı araştırmanın sonucunda haftada 30-40 saat DTT alan çocukların %80’inin normal gelişim gösteren yaşıtlarıyla akademik eğitim alabilecek düzeye gelmişlerdir. Bu çalışma, 1987 yılında “Küçük Yaştaki Otizmli Çocuklarda Davranışsal Müdahale ve Normal Eğitsel ve Zihinsel İşlevde Bulunma” adlı makale olarak yayınlanmıştır.

aba-lovaas

Lovaas’ın geliştirdiği öğretim modeli, tüm dünyada pek çok ailenin ve çocuğun yaşamının aydınlanmasına öncülük etmiştir.

ABA Terapi

ABA
(Applied Behavior Analysis)

uygulamali-davranis-analizi-aba-nin-karakteristik-ozellikleri-ozem-egitim-kurumu

Konusu edimsel davranışlar olan ilk insanlı deneyler, 1949 yılında Fuller tarafından yapılmıştır. 1950 ile 1960 yılları arasında, araştırmacılar, deneysel davranış analizinin metotlarını kullanarak, laboratuvar ortamında elde edilen sonuçların insanlı çalışmalarda da elde edilip edilemeyeceği üzerinde çalışmışlardır. Bijou, 1955-1958 yıllarında davranışın bazı ilkeleri ile ilgili olarak mental retardasyon tanısı almış insanlarla çalışmıştır.

Baer, 1960-1962 yıllarında okul öncesi çocuklarda cezanın etkilerini araştırmıştır. Ferster ve DeMyer, 1961-1962 yıllarında, otizmli çocuklarla davranış temelli sistematik çalışmalar yapmışlardır. Lindsley, 1956-1960 yıllarında davranışın edimsel koşullanması konusunda yetişkin şizofreni hastalarıyla çalışmıştır. Tüm bu araştırmacılar, davranışın temel ilkelerinin insanlara uygulanabilir olduğunu göstermiş ve daha sonra ortaya çıkacak olan uygulamalı davranış analizinin temellerini oluşturmuşlardır. 1960’lı Yıllarda bir çok araştırmacı büyük bir çabayla davranışçı ilkeleri uygulamışlardır.

İlk resmi kaynak 1959’da Allyn ve Michael tarafından yayınlanan “Davranış Mühendisi Olarak Psikiyatri Hemşireleri” konulu makaledir. Çağdaş uygulamalı davranış analizi Journal Applied Behavior Analysis ‘in ilk sayısının 1968 yılında yayınlanması ile başlamıştır. Amerika Birleşik Devletleri’nde, üniversitelerde Uygulamalı Davranış Analizi programları 1970’li yılların başlarında açılmaya başlanmış, hem öğretime hem araştırmalara yer vermişlerdir.

ABA Terapi

Uygulamalı Davranış Analizi (ABA) nın
Karakteristik Özellikleri

  • Uygulanabilirlik
  • Davranışsallık
  • Analitiklik
  • Teknolojiklik
  • Kavramsal Sistematiklik
  • Etkililik
  • Genellenebilirlik

Davranışın toplumsal açıdan önemli olması anlamına gelir. Hedef davranışın kuramsal açıdan değil, toplumsal açıdan önemli bir davranış olması anlamında kullanılmaktadır. Arttırılması ya da azaltılması istenen davranış, toplumsal açıdan önemli olmalı ve ivedilik taşımalıdır. Toplumda kabul gören uygun davranışların kazandırılması ya da uygun olmayanların azaltılması anlamına gelmelidir.

Davranışın davranışsal ifadelerle, gözlenebilir ve ölçülebilir olarak tanımlanmasıdır. Bireyin gözlenebilen somut davranışları incelenir. Davranışların doğru bir biçimde tanımlanması ve ölçülmesi, verilerin güvenilir bir biçimde nicelikselleştirilmesi gerekmektedir.

Davranışsallık üç noktada özetlenebilir:

  • Bir hedef davranış belirlenmeli ve bu hedef davranışta değişiklik planlanmalıdır.
  • Davranış mutlaka ölçülebilir olmalıdır.
  • Çalışma süresinde davranışta bir değişiklik gerçekleştiyse, uygulamacı kimin davranışının değiştiğini incelemelidir.

İşlevsel ilişkinin araştırılması anlamına gelir. Çevresel olayların davranışın gerçekleşmesi ya da gerçekleşmemesinden sorumlu olduğunu inandırıcı biçimde ortaya koymaktadır. Uygulamacının bir davranışı analiz edebilmesi için davranış üzerinde kontrol gücüne sahip olması ve mutlaka işlevsel ilişkiyi belirlemesi gerekmektedir.

Yapılan uygulamanın açık bir biçimde betimlenmesi ve böylece bir başkası tarafından kolayca anlaşılarak aynı biçimde uygulamasını sağlaması anlamına gelir. Uygulamalı davranış analizi yöntemlerinin kullanıldığı tüm davranış değiştirme süreçleri teknolojik olmalıdır. Yinelenebilirlik de eşanlamlı bir terim olarak kullanılmaktadır.

Sistematik bir biçimde kavramsal bütünlük oluşturularak anlaşılırlığın kolaylaştırılmasıdır. Uygulamacılar sistematik biçimde kavramsal bütünlük sağlamalıdır. Böylece diğer araştırmacılar ya da uygulamacılar, kavramsal bütünlüğü elde edilmiş olan uygulamalara kolayca ulaşabilirler. Bu özellik aynı zamanda bir disiplin alanı oluşmasına katkı sağlar.

Üzerinde çalışılan davranışta istenilen etkiyi yaratan gücün ortaya konması anlamına gelir. Etkililik, değiştirilmesi ya da kazandırılması hedeflenen davranışta değişiklik yaratan güç olarak tanımlanır.

Davranış değişikliğinin, uygulama ortamı dışındaki diğer ortamlar, durumlar ve davranışlar içinde sürdürülebilir olmasıdır.

ABA Terapi

(ABA) 'nın
Temel Varsayımları

  1. Davranışlar, içinde bulunulan çevreyle ilgilidir.
  2. Uygun olan ve uygun olmayan davranışların her ikisi de, aynı davranış ilkeleriyle yönetilir.
  3. Kişinin geçmiş öğrenmeleri, biyolojik özellikleri davranışlarına katkıda bulunur.
ABA Terapi

Yöntemlerin Seçilmesi
ve Değerlendirilmesi

Otizm alanında kullanılan eğitim, terapi ve tedavi yöntemleri çok çeşitlidir ve her geçen gün bunlara yenileri eklenmektedir.

Bir eğitim, terapi ya da tedavi yönteminin yararları, bilimsel araştırma sonuçlarıyla ortaya konmalıdır. Ancak, bir yöntemle ilgili yapılan her bilimsel araştırma, o yöntemin işe yaradığını ya da yaramadığını gösteremez. Bir bilimsel araştırmanın sonuçlarının bir yöntemin etkilerini gösterebilmesi için o araştırmanın iki özelliği taşıması gerekir:

  1. Araştırma deneysel olmalıdır.*
  2. Araştırma hakemli bilimsel dergide makale olarak yayımlanmış olmalıdır.**

Özem Özel Eğitim web sitesinde tanıtılan eğitim, terapi ve tedavi yöntemleri, yukarıda belirtilen özelliklere dayanarak şu şekilde değerlendirilmiştir:

İyi: Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.
Orta:
Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren deneysel araştırmalar oldukça sınırlıdır.
Zayıf:
Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren deneysel araştırma henüz yoktur ya da yapılan deneysel araştırmalar bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde herhangi bir olumlu etkisi olmadığını göstermiştir.

* Deneysel araştırmalar, deneysel kontrol sağlanarak yürütülen ve neden-sonuç ilişkisi kurmaya olanak veren araştırmalardır.
** Hakemli bilimsel dergiler, her makalenin yayımlanması için birden fazla uzmanın hakemliğine başvuran bilimsel dergilerdir.

aba-egitim-yontemleri-ozem-egitim-kurumu
ABA Terapi

Uygulamalı
Davranış Analizi

Uygulamalı davranış analizi (ABA: Applied Behavior Analysis), davranışsal yöntem olarak da bilinmektedir. Bu yöntem, birey davranışlarını ve bu davranışlarla ilişkili çevresel özellikleri objektif olarak analiz etmeye dayalıdır. Pek çok davranışın çevre tarafından bir şekilde ödüllendirildiği ya da cezalandırıldığı düşünülmektedir. Dolayısıyla, çeşitli ödül mekanizmaları ve çok gerektiğinde bazı caydırıcı mekanizmalar kullanılarak (örneğin, çocuk puan kaybeder) uygun davranışlar artırılmaya, uygun olmayan davranışlar ise azaltılmaya çalışılmaktadır.

Otizmli bireylerde artırılması hedeflenen davranışlara örnek olarak taklit becerileri, oyun becerileri, sosyal beceriler, iletişim becerileri ve özbakım becerileri; azaltılması hedeflenen davranışlara örnek olarak ise öfke nöbetleri ve kendini uyarıcı (sterotipik) davranışlar verilebilir.

Uygulamalı davranış analizinde bireye kazandırılmak istenen ya da bireyde azaltılmak istenen davranışlar sistemli bir gözlem ve kayıt tutmayla belirlenir. Daha sonra bu davranışlara müdahalede bulunulur. Aynı gözlem ve kayıt tutma yöntemleriyle müdahalenin etkililiği değerlendirilir. Normal gelişim gösteren çocuklar öğrendikleri bir davranışı birden fazla ortamda uygulayabilirken (genellerken), otizmli çocuklara bu becerileri genelleyebilme; bir başka deyişle, farklı ortamlarda kullanabilme becerileri de öğretilir.

Uygulamalı davranış analizinde, otizmli çocuklarda görülen problem davranışların azaltılması ile ilgili özel programlar hazırlanır. Bu yöntemde, davranışın nedeni kişilerde değil, kişinin çevreyle etkileşiminde görülür. Bu nedenle, problem davranış azaltılmaya çalışılırken öncelikli olarak davranış öncesi, davranış ve davranış sonrası durumların ya da olayların gözlenmesi gerekir. Daha sonra ise davranışa zemin hazırlayan durumlar ortadan kaldırılır. Azaltılmak istenen davranış ortaya çıktığında görmezden gelinir ya da caydırılır (örneğin, çocuk puan kaybeder). Son olarak problem davranışa alternatif olarak artırılmak istenen davranışlar etkili şekilde ödüllendirilir.

Otizmli çocuklara yönelik uygulamalı davranış analizi çalışmalarında çocuğun:

  • Uyanık olduğu her an,
  • Bütün davranışlarını hedef alan,
  • Yaşamının geçtiği tüm çevrelerde,
  • Yaşamındaki tüm önemli kişiler tarafından,
  • Haftada 20-40 saat uygulanan olabildiğince erken yaşta başlatılan eğitim hedeflenir.

Uygulamalı davranış analizinin otizmli çocuklar için nihai hedefi, bu çocukların akranlarıyla birlikte kaynaştırma programlarına devam edebilecek düzeye gelmeleridir.

Uygulamalı davranış analizi otizmde uygulanan diğer yöntemlerle karşılaştırıldığında, başarısını deneysel araştırmalarla bilimsel olarak gösterebilen tek yöntem olarak dikkat çekmektedir. Örneğin, Lovaas ve meslektaşları tarafından yürütülen deneysel çalışmalarda, iki yıl süreyle uygulamalı davranış analizine dayalı eğitim alan çocukların %90’a yakınında çok önemli zekâ ve sosyal gelişim kazançları görülmüştür. Dahası, bu çocukların yarısına yakınının zekâ ve uyum açısından normal gelişim gösteren çocuklardan önemli bir farkları kalmadığı belirlenmiştir. Ayrıca, belirtilen gelişmelerin ergenlik döneminde de korunduğu saptanmıştır. Deney grubundaki çocuklarla aynı özellikleri taşıyor olup böyle bir eğitim alma şansı olmayan çocuklardan oluşan kontrol grubunda bu gelişmelerin hiçbiri gözlenememiştir.

ABA Terapi

Ayrık Denemelerle
Öğretim

Yöntem Değerlendirmesi:
İYİ: Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.
aba-ayrik-denemelerle-ogretim-ozem-egitim-kurumu

Lovaas yöntemi olarak da bilinen ayrık denemelerle öğretim (DTT: Discrete Trial Teaching), bire bir öğretim oturumunda art arda pek çok öğretim sunumu yapılmasıdır. Bu sunumlarda çocuğa bir soru, komut ya da araç yöneltilir; karşılığında çocuktan bir tepki beklenir; doğru tepkiler ödüllendirilir; yanlış tepkiler ise düzeltilir. Bu sistemle otizmli çocuklara tüm gelişim alanlarından beceriler kazandırılabilir.

Ayrık denemelerle öğretimin daha sistematik biçimi olan yanlışsız öğretimde ise öğretim sırasında çeşitli ipuçları kullanılır.

Böylece, çocuğun yanlış yapma olasılığı en aza indirilir. Çocuk ipuçları yardımıyla belli davranışları yapar hale geldikten sonra bu ipuçları yavaş yavaş ortadan kaldırılır.

Ayrık denemelerle öğretimin otizmli çocuklar için kritik beceri alanları olan taklit, eşleme ve sınıflama, alıcı dil, oyun, özbakım vb. becerilerin kazandırılmasındaki etkililiği çeşitli deneysel araştırmalarla gösterilmiştir.

ABA Terapi

Erken Yoğun
Davranışsal Eğitim

Yöntem Değerlendirmesi:
İyi: Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.

Erken yoğun davranışsal eğitim (EIBI: Early Intensive Behavioral Intervention) 40 yılı aşkın bir s üre önce Lovaas’ın öncülüğünde UCLA’de (Los Angeles ’daki California Üniversitesi) başlatılan ve çok çeşitli deneysel araştırmalarla desteklenen bir uygulamadır. Uygulama olabildiğince erken yaşta ve bire bir öğretimle başlatılır ve haftada 20-40 saat olarak yürütülür. Uygulamada önceleri ayrık denemelerle öğretim tekniği kullanılırken giderek başka teknikler ve grup eğitimi de işin içine katılır. Uygulama çoğunlukla her çocuğun kendi evinde yürütülür. Ayrıca, tüm gelişim alanlarını kapsayan bir müfredat izlenir.

Yapılan araştırmalarda bu tür eğitim alan çocukların yarısına yakınının tüm alanlarda çok büyük ilerleme gösterdiği ve eğitimlerinin geri kalanını kaynaştırma ortamlarında akranlarıyla birlikte sürdürebildiği görülmektedir.

aba-erken yoğun davranışsal eğitim
ABA Terapi

Etkinlik Çizelgeleriyle
Öğretim

Yöntem Değerlendirmesi:
İyi: Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.
etkinlik cizelgesi - ozem

Etkinlik çizelgeleriyle öğretimde (activity schedules), çocuğa öğretilecek beceri küçük basamaklara bölünür. Bu basamakları gösteren bir görsel çizelge (örneğin, fotoğraflı defter) hazırlanır. Daha sonra ise çocuğun bu çizelgeyi takip ederek (örneğin, defterin sayfalarını çevirerek), her bir basamağı yapması sağlanır. Basamakları yapabilmesi için çocuğa fiziksel yardım sunulur. Örneğin, çocuğun arkasında durulup elinin üzerinden tutularak defterin sayfasını çevirip fotoğrafta gördüğü şekilde aracı tutması sağlanır. Öğretim sırasında kullanılan ipuçlarının sistematik olarak sunulmasında ve ortadan kaldırılmasında ise yanlışsız öğretim tekniklerinden yararlanılır.

Etkinlik çizelgeleriyle öğretim otizmli çocukların başkalarından bağımsız olarak çeşitli becerileri, özellikle de özbakım, günlük yaşam ve serbest zaman becerilerini yerine getirebilmelerini sağlamada çok etkilidir. Çocuğun özelliklerine göre çizelge olarak, tek sayfalı ya da çok sayfalı yazılı ya da görsel materyaller kullanılabileceği gibi, bilgisayar gibi teknolojik araçlar da kullanılabilir.

ABA Terapi

Replik Silikleştirmeyle
Öğretim

Yöntemin Değerlendirmesi:
Orta: Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren deneysel araştırmalar oldukça sınırlıdır.

Replik silikleştirmeyle öğretim yöntemi çocuklara etkileşime girme, sohbet başlatma ve sürdürme becerilerini öğretmek amacıyla kullanılmaktadır. Replik silikleştirmeyle öğretim, otizmli çocukları ipucu vererek konuşturmak ya da sorularımıza cevap verdirmekten daha fazlasını amaçlamaktadır. Amaç onlara bizlerle karşılıklı sohbet etmeyi öğretmektir. Örneğin, bir çocuğun repliği öğle yemeği sırasında yanında oturan arkadaşına sabah neler yaptığına ilişkin sorulacak bir sorudan; bir başka çocuğunki ise birinin yanından ayrılırken “görüşürüz” demekten oluşabilir. Yazılı ya da sözlü olarak sunulan replik modelleri zamanla ortadan kaldırılır.

Böylece, çocuk herhangi bir yardım olmaksızın o ifadeyi uygun zamanlarda kullanır hale gelir. Bu sistemin etkililiğini gösteren çeşitli deneysel araştırmalar mevcuttur.

replik-siliklestirmeyle-ogretim
ABA Terapi

Videoyla
Model Olma

Yöntem Değerlendirmesi:
İyi: Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.
videoyla-model-olma

Videoyla model olma (video modelling) uygulamasında, çocuğun model alması istenen becerilerin yerine getirilişi videodan çocuğa gösterilir. Videodaki görüntü bir başka çocuğa ya da yetişkine ait olabileceği gibi, çocuğun kendisine de ait olabilir. Çocuk öğrenmesi planlanan becerileri; örneğin, çiftlik hayvanlarıyla hayali oyun oynama becerilerini videodan izler. İzlerken önünde aynı araçlar bulunur. Çocuğa görüş alanının dışından sunulan fiziksel yönlendirmelerle çocuğun videoda izlediklerinin aynısını yapması sağlanır. Örneğin, çocuğun ellerinin üzerinden tutularak ekranda gördüğü hayvanları hoplatma davranışı yaptırılır. Çocuğa sunulan yardım sistematik olarak ortadan kaldırılır ve öğretim sırasında çeşitli ödüllendirme sistemleri kullanılır.

Videoyla model olmanın sosyal, iletişimsel, oyun, özbakım ve günlük yaşam becerilerinin kazandırılmasında etkili olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.

ABA Terapi

Fırsat
Öğretimi

Yöntemin Değerlendirmesi:
Orta: Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren deneysel araştırmalar oldukça sınırlıdır.

Fırsat öğretimi (incidental teaching), iletişim becerilerinin geliştirilmesi amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Fırsat öğretimi uygulamaları için çocuğun iletişim girişiminde bulunmasına zemin hazırlayacak bir çevresel düzenleme yapılır. Örneğin, çocuğun görebileceği ama ulaşamayacağı bir yere çocuğun çok sevdiği bir oyuncak konur. Çocuk oyuncağa uzanma girişiminde bulunduğunda ise çocuğun oyuncağı istemek için sözel ya da jestsel bir iletişimsel davranış yapması cesaretlendirilir. Çocuğun iletişimsel çabaları, çocuğun istediği yerine getirilerek ödüllendirilir. Giderek çocuktan daha gelişmiş iletişimsel davranışlar beklenir ve gerektiğinde çocuğa model olunur.

Yapılan deneysel araştırmalar fırsat öğretiminin özellikle küçük yaşlardaki çocuklarda etkili olduğunu ve kazanılan iletişim becerilerinin genellenme olasılığının yüksek olduğunu göstermektedir.

Temel tepki öğretimi (PRT: Pivotal Response Training) adıyla bilinen teknik de fırsat öğretiminin bir uyarlaması olup otizmli çocuklarla yaygın olarak kullanılmaktadır.

firsat-ogretimi
ABA Terapi

İşlevsel Değerlendirme
ve Analiz

Yöntemin Değerlendirmesi:
İyi: Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.

İşlevsel değerlendirme ve analiz, geleneksel davranış yönetimi sistemlerine bir alternatif olarak geliştirilmiştir. Uygulamanın amacı, davranış sorunlarının işlevlerini belirleyerek aynı işlevlere yönelik uygun davranışlar kazandırmaktır. Davranış sorunlarının temel işlevlerinin başkalarının ilgisini elde etmek, nesne ya da etkinlik fırsatı elde etmek, istenmeyen etkinliklerden kaçmak ya da duyusal haz elde etmek olduğu kabul edilmektedir. Yapılan araştırmalar otizmli çocuklarda sık rastlanan öfke nöbetlerinin genellikle ilk üç işleve hizmet ettiğini; kendini uyarıcı davranışların ise esas olarak duyusal haz elde etme işlevine sahip olduğunu göstermektedir. Bu işlevlere yönelik uygun davranışların kazandırılmasında, başta ödüllendirme olmak üzere davranış artırmaya yönelik teknikler (örneğin, şekil verme ve zincirleme) kullanılmaktadır.

Uygulamanın etkililiğine ilişkin çeşitli deneysel araştırma bulguları söz konusudur.

ABA Terapi

PECS

Yöntem Değerlendirmesi:
Orta: Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren deneysel araştırmalar oldukça sınırlıdır.

PECS (Picture Exchange Communication System/Resim Değiş-Tokuşuna Dayalı İletişim Sistemi), Amerikalı psikolog Andy Bondy ve konuşma terapisti Lori Frost tarafından geliştirilmiş olan bir alternatif iletişim sistemidir. PECS ’de çocuğa, istediği bir nesneyi ya da etkinliği elde etmek için, o nesnenin ya da etkinliğin resmini karşısındakine vermesi öğretilir. PECS konuşamayan ya da konuşmayı işlevsel olarak kullanamayan her otizmli çocuğa öğretilebilir.

PECS öğretimi altı aşamaya ayrılmıştır. İlk başta gereksinimini tek bir resimle anlatan çocuk, zamanla değişik resimleri ayırt etmeyi ve resimlerle cümleler kurmayı öğrenir. Resimler ve cümleler taşınır bir cırt cırtlı klasöre konur. Bunun amacı, çocuğun istediği zaman, istediği yerde yeni bir cümle kurarak iletişime geçmesine fırsat vermektir. PECS sistemi arkadaşlarla etkileşimde bulunma, sırasını bekleme ve oyun oynama becerilerini geliştirmek amacıyla da kullanılır.

Yapılan araştırmalar PECS öğrenen çocukların önemli bir bölümünün işlevsel iletişim kurabildiklerini; bu çocukların bir bölümünde resimlerle iletişimin yanı sıra konuşmanın da geliştiğini; davranış sorunlarının ise azaldığı görülmektedir. Öte yandan, PECS ’in belirli bir evresinde takılan ya da PECS ’ten yeterince yararlanamayan otizmli çocuklar da bulunmaktadır.

pecs
ABA Terapi

Sözel Davranış
ve Analiz

Yöntemin Değerlendirmesi:
Orta: Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren deneysel araştırmalar oldukça sınırlıdır.

Yöntemin Değerlendirmesi: orta Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren deneysel araştırmalar oldukça sınırlıdır.

Sözel davranış (VB: Verbal Behavior/AVB: Applied Verbal Behavior) yöntemi, Skinner’ın 1957 yılında dil gelişimine ilişkin yazmış olduğu “Sözel Davranış” başlıklı kuramsal kitapta öne sürdüğü görüşlerin otizmli çocuklara iletişim becerileri kazandırmak amacıyla kullanılmasıdır. Bu yöntemde amaç; çocuklara çeşitli davranışsal uygulamalar yapılarak, işlevsel iletişim becerileri kazandırmaktır. Bu uygulamalarda öncelikle istek bildirme (mand) ve isimlendirme/betimleme (tact) becerilerini kazandırmak hedeflenir. Daha sonra ise daha üst düzey iletişim becerilerini kazandırmak için planlama yapılır.

Sözel davranış yönteminde akıcı dil becerilerinin belli bir düzeye gelmesi beklenmeksizin, ifade edici dil becerileri üzerinde çalışılmaya başlanır. Bu yöntemde her zaman için işlev biçimden daha önemli görülür. Dolayısıyla, ilk basamak olan istek bildirme öğretimi sırasında çocuğun gerçek bir istek bildirme bağlamında konuşma, jest, işaret ya da herhangi bir başka yolla istek bildirmesi ve isteğine ulaşması sağlanır. Bu öğretimi, diğer dil becerilerinin öğretimi izler.

Sözel davranış öğretiminde, her bir kavrama ilişkin olarak çocuğun aşağıda sıralanan becerileri yerine getirmesi sağlanmaya çalışılır:

  • Su içmek istediğinde su istemesi,
  • Sorulduğunda suyu göstermesi,
  • Ne içtiği sorulduğunda “su” demesi,
  • “Elini neyle yıkarsın?” diye sorulduğunda yanıtlaması.

Bu yöntem oldukça mantıklı görünmekle ve alandaki önemli uzmanlar tarafından önerilmekle birlikte, otizmli çocuklar üzerindeki etkilerine ilişkin yayımlanmış bilimsel araştırma bulgusu sınırlıdır. Ayrıca, bu yöntemin ayrı bir yöntem olmayıp uygulamalı davranış analizi içindeki teknikleri yeni bir harmanlamayla kullandığı yönünde görüşler de öne sürülmektedir.

ABA Terapi

Akran Aracılı
Uygulamalar

Yöntemin Değerlendirmesi:
İyi: Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.

Akran aracılı uygulamalarda akranlar öğretici ya da iletişim kurma ve sürdürmeyi kolaylaştırıcı rolünü üstlenirler. Bu uygulamalar (a) akran modelliği ve (b) akran öğretimi olmak üzere iki temel biçimde yürütülebilir. Akran modelliğinde otizmli çocuğun akranı çocuğa belirli bir becerinin sergilenmesine model olur ve çocuğun bu davranışı sergilemesi hedeflenir. Akran öğretiminde ise, öğretici akranın otizm spektrum bozukluğu olan akranına öğretim yapması hedeflenir.

Öğretici akranlar öğretimi nasıl yapacağı konusunda öğretmen ya da uygulamacı tarafından yetiştirilir. Öğretici akran bu süreçte yönerge sunmayı, ipucu sunmayı, pekiştirme sunmayı öğrenerek akranına sistematik öğretim sunar. Akran öğretimi planlanacağı zaman öğreten akranların devam sorunu olmayan bu süreç için gönüllü olan ve genel olarak kişiler arası ilişkileri olumlu olan çocuklar arasından seçilmesine özen gösterilmelidir. Öğretimi boyunca tüm süreç öğretmen gözetimi ve danışmanlığında takip edilmelidir. Akran modelliği ve akran öğretimi aynı yaşlarda çocuklar tarafından yapılabileceği gibi farklı yaşlarda çocuklar arasında da planlanabilir. Özellikle kaynaştırma ortamlarında etkili olarak kullanılabilmektedir. Ayrıca, kardeşler, kuzenler de akran modelliği ya da öğretimi yapabilirler. Dil ve iletişim becerilerinin, akademik becerilerin ve toplumsal becerilerin öğretiminde başarıyla kullanılmaktadır.

akran-aracili-uygulamalar
ABA Terapi

TEACHH

Yöntemin Değerlendirmesi:
Orta: Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren deneysel araştırmalar oldukça sınırlıdır.
TEACHH

TEACCH (Treatment and Education ofAutistic and Related Communication Handicapped) 1960’lı yıllarda Eric Schopler tarafından ABD’nin Kuzey Karolayna eyaletinde geliştirilmiş olan ve yapılandırılmış öğretim olarak da bilinen bir yöntemdir. Programda otizmli çocuğun becerileri, ilgi alanları ve gereksinimleri temel alınır. Bu yöntemde, çocuğun çevreye uyması değil, çevrenin çocuğa uyması amaçlanır. Dolayısıyla, fiziksel ortam özel olarak yapılandırılır, etkinlikler tahmin edilebilir şekilde düzenlenir, takip edilebilecek görsel planlar hazırlanılır ve yapılandırılmış çalışma alanları kullanılır. Çocuklar kendilerine ait çalışma köşelerinde görsel planlarını takip ederek belli becerileri yerine getirirler. Böylece başkalarına bağımlılıkları en aza indirilmeye çalışılır.

Tüm dünyada ve Türkiye’de yaygın olarak kullanılmasına karşın TEACCH ’in otizmli çocuklar üzerindeki etkilerini gösteren araştırmaların çoğu betimsel nitelikte olup, deneysel araştırma özelliği göstermez. Dolayısıyla, TEACCH ’in başka yöntemlere kıyasla etkilerini gösteren deneysel araştırmalara gereksinim vardır.

ABA Terapi

İlişki Temelli
Yöntemler

Yöntemin Değerlendirmesi:
Orta: Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren deneysel araştırmalar oldukça sınırlıdır.

İlişki-temelli (relationship-based) yöntemler, çocuklarda duygusal gelişimi ve bağlanmayı ön planda tutan yöntemlerdir. Bu yöntemler içinde en popüler olanlar Floortime (DIR) ve RDI ’dır. Bu yöntemlerde esas olan çocukla serbest oyun ortamlarında sosyal etkileşimlerde bulunmaktır. Böylece çocuğun sosyal etkileşimlerde bulunma becerilerini geliştirmek ve bu becerilerden keyif almasını sağlamak hedeflenir. Etkileşimler sırasında çocuğun liderliği izlenir ve çocuğun her yaptığının derin bir anlamı olduğu kabul edilir. Dolayısıyla, çocuğun yaptıkları engellenmez ya da kesintiye uğratılmaz; tam tersine, çocuğun yaptıklarına benzer şeyler yaparak çocukla etkileşimde bulunmaya çalışılır. Floortime ’dan farklı olarak RDI ’da dinamik zekayı geliştiren etkinliklerin de yer aldığı öne sürülmektedir. Ancak, bu etkinliklerin nasıl yapıldığı kaynaklardan tam olarak anlaşılamamaktadır.

Otizmdeki en temel yetersizlik alanlarından biri sosyal etkileşim olduğu için, ilişki-temelli yöntemler uygulamacılara ve ailelere çekici gelebilmektedir. Ancak, bu uygulamaların etkilerini gösteren çalışmalar vaka örneklerinin ya da betimsel çalışmaların ötesine geçmemektedir. Dolayısıyla, etkileri deneysel araştırmalarla gösterilmedikçe, bu yöntemleri bilimsel dayanaklı kabul etmek olanaksızdır.

iliski-temelli-yontemler
ABA Terapi

Sosyal
Öyküler

Yöntem Değerlendirmesi:
Orta: Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren deneysel araştırmalar oldukça sınırlıdır.

TEACCH (Treatment and Education ofAutistic and Related Communication Handicapped); 1960’lı yıllarda Eric Schopler tarafından ABD’nin Kuzey Karolayna eyaletinde geliştirilmiş ve yapılandırılmış öğretim olarak da bilinen bir yöntemdir. Programda otizmli çocuğun becerileri, ilgi alanları ve gereksinimleri temel alınır. Bu yöntemde amaç, çocuğun çevreye uyması değil, çevrenin çocuğa uymasıdır. Dolayısıyla, fiziksel ortam özel olarak yapılandırılır, etkinlikler tahmin edilebilir şekilde düzenlenir. Takip edilebilecek görsel planlar hazırlanılır ve yapılandırılmış çalışma alanları kullanılır. Çocuklar kendilerine ait çalışma köşelerinde görsel planlarını takip ederek belli becerileri yerine getirirler. Böylece başkalarına bağımlılıkları en aza indirilmeye çalışılır.

Tüm dünyada ve Türkiye’de yaygın olarak kullanılmasına karşın ABA Terapinin bir uygulaması TEACCH ’in otizmli çocuklar üzerindeki etkilerini gösteren araştırmaların çoğu betimsel nitelikte olup, deneysel araştırma özelliği göstermez. Dolayısıyla, TEACCH’in başka yöntemlere kıyasla etkilerini gösteren deneysel araştırmalara gereksinim vardır.

ABA Terapi

Kolaylaştırılmış
İletişim

Zayıf:
Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren deneysel araştırma henüz yoktur ya da yapılan deneysel araştırmalar bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde herhangi bir olumlu etkisi olmadığını göstermiştir.

Yardımlı iletişim olarak da bilinen, kolaylaştırılmış iletişim (FC: Facilitated Communication), sözel iletişim kuramayan otizmli çocuklarda kullanılan alternatif bir yöntemidir. Bu yöntem, çocuğun mesajının, bir yardımcının fiziksel desteğiyle yazılı hale getirilmesidir. Yardımcı, çocuğun elinden ya da bileğinden tutarak çocuğun klavye üzerinde yazı yazmasına yardımcı olur. Bazı sistemlerde çocuğun yazdıkları sözlü hale dönüşür. Bu yöntemin kullanılabilmesi için otizmli çocuğun okuma-yazma bilmesi gerekir. Yardımcının çocukla doğrudan kontağı olduğu için, istemeden de olsa iletişimi etkileyebileceği, çocuğu kendi doğrultusunda yönlendirebileceği, bu iletişim yönteminin şiddetle eleştirilmesine neden olmuştur. Yapılan araştırmalarda, çocuğu tanımayan yardımcıların desteğiyle anlamlı cümleler üretilemediğini göstermektedir. Dolayısıyla, yazılan mesajların çocuktan çok yardımcıya ait olduğu düşünülmektedir.

1994 yılında Amerikan Psikologlar Birliği bu yöntemin bilimsel olmadığı yönünde bir görüş yayımlamıştır. Günümüzde, bu konuda daha fazla araştırma yapılmasına gerek olmadığı çünkü yapılan araştırmaların yöntemin etkisizliğini göstermede ikna edici olduğu kabul edilmektedir.

kolaylastırılmıs-iletisim
Özem Özel Eğitim ve Rehabilitasyon MerkeziAdres
Mutlukent Mahallesi
Binsesin Sitesi 1961. Cd.
No:15 Ümitköy
Çankaya/Ankara
BİZİ TAKİP EDİNÖZEM Sosyal Medyada
Bizi sosyal medya takip edin,bilginiz olsun.
BİZİ ARAYIN

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Çerez Politikası

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.

Kapat