Çeşitli nedenlerle bireysel özellikleri ve eğitim yeterlilikleri açısından akranlarından beklenilen düzeyden anlamlı farklılık gösteren birey , özel eğitim gerektiren bireydir.
Özel Eğitim; Bu bireylerin eğitim ve sosyal gereksinimlerini karşılamak için özel olarak yetiştirilmiş personel , geliştirilmiş eğitim programları ve yöntemleri ile onların bireysel yeterliliklerine dayalı, gelişim özelliklerine uygun ortamlarda sürdürülen eğitimdir.
Bireysel Eğitim; Özel gereksinimli ve üstün yetenekli çocuklara sunulan; sınırlılıkları ve gelişimsel özellikleri doğrultusunda bireye özel hazırlanan , yetersizlikleri engele dönüştürmemeyi, engelli bireyi kendine yeterli hak getirmeyi,
bağımsız yaşamayı ve topluma kaynaşmayı sağlayan bir eğitimdir. Üstün yetenekli bireyler için; var olan kapasitelerini kullanmalarına yardımcı olan ve kapasitelerinin en üst düzeye çıkmasına yardımcı olan bir eğitimdir.
Bireysel Eğitim Planı; Özel eğitim gereksinimi olan bireyler için özel olarak hazırlanan bir plandır. Bu plan kapsamında bireyin sınırlılıkları, gereksinimleri belirlenerek, ihtiyaç duyduğu becerilerin kazandırılmasında kullanılan bir programdır. Üstelik öğretmen tarafından hazırlanan BEP aile tarafından çocuğu için ihtiyaç duyduğu becerilerinde belirlendiği ve uygulamadan önce ailenin onayladığı bir eğitim programıdır. Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı ile ilgili daha fazla bilgi buradan elde edebilirsiniz.
Zedelenme; bireyin psikolojik, fizyolojik, anatomik özelliklerinde geçici ya da kalıcı türden bir kayıp, bir yapı ya da işleyiş bozukluğu olması durumudur (Özsoy, 2000).
Sapma, bireylerin özelliklerinde zedelenme durumu olmaksızın belirgin farklılıkların olmasıdır. Örnek •Kol, el, bacak ya da ayakların olmayışı, zekâ geriliği vb. durumlar birer zedelenmedir.
Özür-engel, yetersizliğin bireysel problem olmaktan çıkıp toplumsal bir problem olmasıdır.
Yetersizlik; zedelenme ya da bazı sapmalar sonucu bir insan için normal kabul edilen bir etkinliğin ya da yapımın önlenmesi, sınırlanması durumudur. Yetersizliğin bireyler üzerindeki etkisi değişiklik gösterebilir. Yetersizliğin türü, derecesi, geçici ya da kalıcı oluşu gibi durumlarının bireyler üzerindeki etkisi değişiklik gösterir (Özsoy, 2000).
Özür-Engel Bireylerin yaşamları boyunca yerine getirmeleri gereken rolleri yetersizlik yüzünden gerektiği gibi yerine getirememesi durumuna özür-engel denir. Özür-engel sosyal çevrenin bireyden istekleri, beklentileri sonucu ortaya çıktığı için bireysel problem olmakla birlikte sosyal bir problem
de olmaktadır. Özellikle unsurlar yetersizliğin özür-engel olarak karşılarına çıkmasında ya da özür ve engelin bireyin yaşantısını etkilemesinde etkili olmaktadır.
Özel Eğitim Özel eğitime muhtaç çocukların eğitimi için özel olarak yetiştirilmiş personel, hazırlanmış eğitim programları denir. özel eğitime muhtaç çocukların özelliklerine uygun eğitim ortamlarında yapılan eğitsel çalışmalara özel eğitim denmektedir. Özsoy (2000) özel eğitimi; bireylerin akademik, iletişim, devim ve uyum alanlarında önemli eksiklik, kusur yaratan durumların önlenmesi, azaltılması ya da ortadan kaldırılmasıyla ilgili eğitsel değişkenlerin düzenlenmesi olarak tanımlamaktadır. Örnek olarak cücelik gibi normal ölçülerin çok altında veya devlik gibi normal ölçülerin üzerinde olan durumlar sapma olarak nitelendirilmektedir. Örnek; Bireyin bacaklarının olmayışı ve yürüme davranışını yerine getirememesi bir yetersizliktir. Aynı şekilde kulaklardaki çeşitli problemlerden dolayı işitememe, gözlerdeki problemlerden dolayı görememe, dille ilgili problemlerden dolayı konuşamama durumları birer yetersizliktir.
Özel eğitim, özel eğitime muhtaç bireylerin mevcut potansiyellerini en iyi şekilde kullanarak topluma uyum sağlayıp kendi yaşamlarını bireylerin sosyal ve fiziksel çevrelerinde yer alan bağımsız bir şekilde
sürdürebilmelerine yardım etmeyi amaçlar. Ataman (2005) ise; çoğunluktan farklı ve özel gereksinimli çocuklara sunulan, üstün özellikleri olanları yetenekleri doğrultusunda kapasitelerinin en üst düzeye çıkmasını sağlayan, yetersizliği engele dönüştürmeyi önleyen, engelli bireyi kendine yeterli hâle getirerek topluma kaynaşmasını ve bağımsız, üretici bireyler olmasını destekleyecek becerilerle donatan eğitim olarak tanımlamaktadır.
Özel Eğitime Muhtaç Çocuk; Akranlarından beklenen düzeyde anlamlı farklılık gösteren çocuklar özel eğitime muhtaç çocuklar olarak adlandırılmaktadırlar. Bu çocuklar normal gelişim gösteren çocuklardan belirli özellikler açısından farklılıklar göstermekle birlikte özel eğitim hizmetlerine de ihtiyaç duymaktadırlar.
Kaynaştırma; 573 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de kaynaştırma; özel eğitim gerektiren bireylerin diğer bireylerle karşılıklı etkileşim içinde bulunmalarını sağlamak ve eğitim amaçlarını en üst düzeyde gerçekleştirmek için geliştirilmiş eğitim ortamları olarak tanımlanmıştır. Kaynaştırmada, özel gereksinimi olan çocukların özel eğitim desteğiyle araç-gereç donanımıyla normal sınıflarda akran gruplarıyla eğitim görmesi söz konusudur.
Özel eğitime muhtaç olan bireylerin özellikleri bazı açılardan birbirlerine benzemekle birlikte genelde çok farklı, verilecek eğitimin türü, içeriği ve yöntemi açısından da değişikliği zorunlu kılacak niteliktedir. Normal bireylerde dahi bireysel farklılıklara dayalı olarak yapılması planlanan eğitim süreçleri, özel eğitim alanın da daha belirgin bir şekilde bireylerin özelliklerini dikkate almak zorundadır. Ayrıca özel eğitime muhtaç olan bireylerin mevcut potansiyellerini en üst seviyede kullanarak içinde bulundukları toplumla uyumlu ve bağımsız yaşayabilmelerine yönelik yapılabilecek yardımlar özel eğitimin genel olarak amaçladığı bir durumdur.
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü özel eğitimin amacını şu şekilde belirtmiştir: Özel eğitim; Türk Millî Eğitiminin genel amaç ve temel ilkeleri doğrultusunda özel eğitim gerektiren bireylerin; toplum içindeki rollerini gerçekleştiren, başkaları ile iyi ilişkiler kuran, işbirliği içinde çalışabilen, çevresine uyum sağlayabilen, üretici ve mutlu bir yurttaş olarak yetişmelerini, kendi kendilerine yeterli bir duruma gelmeleri için temel yaşam becerilerini geliştirmelerini, uygun eğitim programları ile özel yöntem, personel ve araç-gereç kullanarak ilgileri, ihtiyaçları, yetenekleri ve yeterlilikleri, bireysel farklılıklardan dolayı bireyler arasında oluşan fırsat ve imkân eşitsizliklerini belli ölçüde ortadan kaldırmaktadır.
Özel eğitim; özel eğitime gereksinimi olan çocukların, eğitim sistemi içerisinde belirlenen genel esaslar doğrultusunda eğitimlerinin gerçekleştirilmesi ve bu eğitimler sonucunda özel eğitime muhtaç olan bireylerin bir iş ve meslek sahibi olarak toplumla bütünleşmeleri toplumsal olarak kalkınmanın bir parçası olarak bireyi topluma katmalıdır.
Özel eğitime muhtaç olan bireylerin günlük yaşam becerilerini kazanmaları ve kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeyde öz bakım açısından bağımsız olabilmeleri yine özel eğitim sürecinde amaçlanan bir durumdur.
Özel eğitime muhtaç olan bireylerin sorunlu davranışlarına yönelik çağın ve bilimin getirdiği yenilik ve yaklaşımları kullanılarak yaklaşmak, sorunları mümkünse ortadan kaldırmak veya en aza indirmek özel eğitim sürecinde amaçlanmaktadır.
Her bireyin en temel haklarından olan eğitim hakkı özel eğitime muhtaç bireyler içinde en temel ve doğal bir haktır. Ancak bu hakkın elde edilmesiyle birlikte eğitim süreçlerinde oluşabilecek sorunları ortadan kaldırmak, önlem almak veya düzeltmek de özel eğitimin amaçlarındandır.
Çağdaş toplumlarda tüm bireylerin eğitim hakkından, kişisel ve sosyal haklardan, iş ve çalışma hakkından yararlanması için gerekli sosyal ve hukuki zeminler hazırlanır. Özel eğitime muhtaç olan bireylerin de bu haklardan yararlanabilmesi için oluşturulan sosyal ve hukuki zemin ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ile yakından ilişkilidir. Özel eğitim, özel eğitime muhtaç bireylerin eğitim ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak yetiştirilmiş personel, geliştirilmiş eğitim programları, uygun yöntem ve tekniklerle bireysel yeterliliklerine dayalı gelişim özelliklerine uygun ortamlarda sürdürülen bir eğitimdir.
Bu eğitimin eğitimde fırsat ve imkân eşitliği sağlamada önemi büyüktür. Çocukları topluma kazandırmak ve kendi kendilerine yaşamlarını sürdürebilecek kapasiteyi kazandırmak eğitimin amacıdır. Bireyin gelişimi, var olan yetenek ve gizil güçlerin ortaya çıkması, yetersizlik durumlarında bireye ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde yeterlilik kazandırılması, bireyin başkalarına bağımlı hayat sürdürmesini önlemek, bağımsız bir birey olarak yaşamını sürdürebilmesi için kişinin amacına ulaşıp mutlu olması, ailenin ve toplumun refahı açısından çok önemlidir.
Özel eğitimde, özel eğitim hizmetlerinin istenilen düzey ve nitelikte ilerleyerek belirlenen amaçlara ulaşabilmesine yol gösterici nitelik taşıyan bazı ilkeler vardır. Uygulamalarında istenilen amaçlara ulaşabilmek için özel eğitim ilkelerinin rehber edinilmesi gerekir. Türk Millî Eğitimini düzenleyen genel esaslar doğrultusunda özel eğitimle ilgili temel ilkeler 573 Sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK)’de şu şekilde yer almaktadır:
Özel Eğitim; Bu bireylerin eğitim ve sosyal gereksinimlerini karşılamak için özel olarak yetiştirilmiş personel , geliştirilmiş eğitim programları ve yöntemleri ile onların bireysel yeterliliklerine dayalı, gelişim özelliklerine uygun ortamlarda sürdürülen eğitimdir.
Bireysel Eğitim; Özel gereksinimli ve üstün yetenekli çocuklara sunulan; sınırlılıkları ve gelişimsel özellikleri doğrultusunda bireye özel hazırlanan , yetersizlikleri engele dönüştürmemeyi, engelli bireyi kendine yeterli hak getirmeyi, bağımsız yaşamayı ve topluma kaynaşmayı sağlayan bir eğitimdir. Üstün yetenekli bireyler için; var olan kapasitelerini kullanmalarına yardımcı olan ve kapasitelerinin en üst düzeye çıkmasına yardımcı olan bir eğitimdir.
Bireysel Eğitim Planı; Özel eğitim gereksinimi olan bireyler için özel olarak hazırlanan bir plandır. Bu plan kapsamında bireyin sınırlılıkları, gereksinimleri belirlenerek, ihtiyaç duyduğu becerilerin kazandırılmasında kullanılan bir programdır. Ayrıca öğretmen tarafından hazırlanan BEP aile tarafından çocuğu için ihtiyaç duyduğu becerilerinde belirlendiği ve uygulamadan önce ailenin onayladığı bir eğitim programıdır.
Doğuştan veya sonradan, çeşitli yaralanmalar ve kazalar sonucu oluşabilen, vücudun duyusal, işlevsel, zihinsel ve ruhsal bütünlüğünü etkileyen durumların bütünüdür. Beden her bakımdan bir bütündür. Bu durumun birçok farklı ve değişik şekillerde bireye engeller oluşturduğu görülmektedir. Engelli grubuna dahil olan her birey dolaylı olarak sosyal boyutta da engellerle karşılaşmaktadır. Bu durum ağırlık olarak, toplumsal kabul ve işlevselliklerden yara elde etme mekanizmasını işlemediği topluluklarda ağırlıklı olarak göze çarpmaktadır. Unutulmamalıdır ki; engelli her birey toplumda etkin görevler üstlenebilir, bu da ancak erken müdahale ve eğitimle mümkün hale gelir.
“Bu program bir tedavi yaklaşımı değil, eğitim yaklaşımıdır.”
Otizm belirtileri; sosyal uyaranlara daha az dikkat etme, sınırlı göz kontağı kurma, ortak dikkatin olmaması, stereotipik(tekrarlayıcı) hareketleri varlığı, rutin-tek düze davranışlar.
Bireysel olarak uygulanan standart testlerde, kişinin kronolojik yaşı, ölçülen zeka düzeyi ve aldığı eğitim göz önünde bulundurulduğunda; okuma, matematik ve yazılı anlatımın beklenenin önemli ölçüde altında olmasıdır.
Dikkat ve konsantrasyonu artırmak ve davranış problemlerini azaltmak için yeni bir yöntem. ABD’de 40 yılı aşkın süredir kullanılan ve Türkiye’de yeni yeni tanınmaya başlayan bir yöntemle öğrencilerimizde istendik yönde davranış değişimine destek oluyoruz. Bu yöntem bireyin kendi beyin dalgalarını değiştirebilmesine olanak tanıyan bir öğrenme modelidir. Bu model bireyin engelden, özürden etkilenme düzeyini ve engelin, özrün görünürlüğünün boyutunu azaltmayı hedefleyen bir eğitim programıdır. Aynı zamanda öğrencimizden gerekli bilgiler toplandıktan sonra eğitim bilgisayar başında devam etmektedir.
Uygulama deneyimi olan akademisyenler ve akademik kariyer personelimizden oluşan bu grup alanlarında dünyadaki en son yenilikleri takip eder. Ek olarak bu güne kadar ki yapılan araştırmalarla açıklanamayan konuları araştırır. Sonunda ise uygulayıcılarımızın daha rahat ve kendinden emin bir şekilde özel eğitim uygulaması yapmasını sağlar.
Grubumuzca yapılan bilimsel çalışmaları raporlaştırarak ulusal ve uluslararası kongre sempozyumu ve konferanslarda ilgililerle paylaşır.
Sherborne gelişimsel hareket; katılımcılara ortak hareket deneyimleri ile etkileşim içinde öğrenmeyi garanti eden , kökeni insan gelişiminin normal modellerinden gelen, tedavi edici bir müdahale çeşididir. Bu hareket deneyimleri karşılıklı, birebir konuşmaya açık yargılamanın olmadığı, kazanma ve başarı kavramları ile kökleşmiş bir ortamda tanıtılmaktadır.
Bu hareketleri sağlıklı insanlar başta olmak üzere, zihinsel ve bedensel engelli bireyler yapabilirler.
BENLİĞİN FARKINDALIĞI
Bu alışılmış yöntemlerden (bakma ve düşünme) ziyade fiziksel duyular ve dokunma yolu ile insanın dikkatinin bedene yoğunlaşmasını sağlayan hareket deneyimleri aracılığı ile kazanılır.
DİĞERLERİNİN FARKINDA OLUŞ
Bir sonraki adım, diğerleri ile olumlu ilişki kurma ve güven geliştirmeyi destekleyen tarzda hareket etmeyi ve etkileşim kurmayı öğrenmektir. Diğer insanlarla fiziksel temas içinde deneyimlerde bulunurken yaratıcılıklarını keşfetmeleri teşvik edilir.
Akçamete, G. (Ed.). (2009). Genel Eğitim Okullarında Özel Gereksinimi Olan Öğrenciler ve Özel Eğitim, Ankara: Kök Yayıncılık. Aral, N. (2011).
Okul Öncesi Eğitimde Kaynaştırma, İstanbul: Morpa Yayınları. Aral, N. ve Gürsoy, F. (2007).
Özel Eğitim Gerektiren Çocuklar ve Özel Eğitime Giriş, İstanbul: Morpa Yayıncılık. Ataman, A. (2005).
Özel Gereksinimli Çocuklar ve Özel Eğitim, Özel Gereksinimli Çocuklar ve Özel Eğitime Giriş, (Ed. Ayşegül Ataman), İkinci Baskı, Ankara: Gündüz Eğitim ve Yayıncılık. Ataman, A. (Ed.). (2005).
Özel Gereksinimli Çocuklar ve Özel Eğitime Giriş, İkinci Baskı, Ankara: Gündüz Eğitim ve Yayıncılık. Baykoç Dönmez, N. (Ed.). (2010).
Öğretmenlik Programları İçin Özel Eğitim, Ankara: Gündüz Eğitim ve Yayıncılık. Cavkaytar, A. ve Diken, İ.H. (2012).
Özel Eğitim 1, Özel Eğitim ve Özel Eğitim Gerektirenler, Ankara: Vize Yayıncılık. Cavkaytar, A. ve Diken, İ.H. (2012).
Özel Eğitim 2, Özel Eğitim Uygulamaları, Ankara: Vize Yayıncılık. Diken, İ.H. (Ed.). (2008).
Özel Eğitime Gereksinimi Olan Öğrenciler ve Özel Eğitim, Ankara: Pegem Akademi Yayınları. Hallahan, D.P. ve Kauffman, J.M. (1997).
Exceptional Children, Introduction to Special Education, Seventh Edition, Allyn&Bacon. Heward, W.L. (1996).
Exceptional Children, An Introduction to Special Education, Fifth Edition, Prentice –Hall, Inc. Milli Eğitim Bakanlığı. (1997).
573 Salılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, http://orgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2012_10/1011101 1_ozel_egitim_kanun_hukmunda_kararname.pdf, Erişim Tarihi: 15. 05. 2013.
Milli Eğitim Bakanlığı. (2006).
Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği, http://mevzuat.meb.gov.tr/html/26184_0.html, Erişim Tarihi: 15. 05. 2013.
Özsoy, Y., Özyürek, M. ve Eripek, S. (2000). Özel Eğitime Muhtaç Çocuklar, Özel Eğitime Giriş, On birinci Baskı, Ankara: Karatepe Yayınları.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Çerez Politikası
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.